Translate Turkish Arabic حالة الأزمة
Turkish
Arabic
related Results
-
buhran (n.)أزمة {ج أزمات}more ...
-
bunalım (n.)أزمة {ج أزمات}more ...
-
konjonktür (n.)more ...
-
şanssızlık (n.)more ...
-
çatırtı (n.)more ...
-
çıkmaz (n.)more ...
-
kriz (n.)more ...
- more ...
-
astım (n.) , {med.}أزمة صدرية {طب}more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
duruş (n.)more ...
-
aşama (n.)more ...
-
resim (n.)more ...
-
timsal (n.)more ...
-
emlak (n.)more ...
- more ...
-
olay (n.)more ...
- more ...
- more ...
-
kip (n.)more ...
-
vaziyet (n.)more ...
-
devlet (n.)more ...
-
şey (n.)more ...
-
durum (n.)more ...
-
geçim (n.)more ...
-
koşul (n.)more ...
-
safha (n.)more ...
-
vaka (n.)more ...
Examples
-
Kriz anında ilk kural şudur:القاعدة الأولى في حالة الأزمات
-
Kriz durumunda, insanlar kilisede toplanırlar.في حالة الأزمات يجتمعون في الكنيسة
-
Kriz alarmı verildi. Körlük salgınına "Beyaz Felaket" dendiğini biliyoruz.نحن في حالة أزمة وباء العمى
-
- Kriz durumundayız. - Anlıyorum..نحن في حالة أزمة - .أعي ذلك -
-
Cezaevi ciddi bir ayaklanma durumu için tutuyor..لقد تم الإحتفاظ بها في حال الأزمات الخطيرة
-
Eğer bir kriz durumu varsa bırakabiliyorum.مسموح لي بالمغادرة حال حدوث أزمات
-
Şu an hayat düzeninin ve sisteminin her aşaması... ...bir kriz, bir mücadele, bir çürüme... ...ya da çökme durumunda.منظومة الحياة و أنظمتها بكل مستوياتها هي في حالة أزمة و خطر .واضمرار و انهيار
-
Yağ; bir kriz durumunda kemik, saç ve iç organları da dönüştürebilir.في حالة الأزمات، يستطيع الأديبوز تحويل العظام، الشعر و الأجهزة الداخلية
-
Avusturya-Macaristan sürekli kriz halinde bir imparatorluktu.كانت الإمبراطورية أيضاً في حالة من الأزمات الدائمة
-
Şu an hayat düzeninin ve sisteminin her aşaması... ...bir kriz, bir mücadele, bir çürüme... ...ya da çökme durumunda..الانظمة الموجودة في تاريخ الكوكب منظومة الحياة و أنظمتها بكل مستوياتها هي في حالة أزمة و خطر